Tarihi hikayeler köşemizin bugünkü konuğu Yavuz Sultan Selim ve Cariye adlı hikaye olacaktır. Bu hikayede bir cariyenin sultana olan aşkını ve aşkı uğruna ölüşüne tanık olacaksınız.
Rivayet odur ki Mısır seferi sırasında Padişah Yavuz Sultan Selim’in çadırını temizleyen cariye padişaha aşık olur. Her geçen gün büyün bu aşk karşısında ne yapacağını şaşıran kız sonunda bir şekilde Yavuz Sultan Selim’e derdini anlatmaya karar verir. Bir kağıda ‘’Derdi olan neylesin?’’ diye yazıp yatağa bırakır. Çadırına gelen sultan kağıdı görür ve kızın yazdığını okur. Kızın yazdığı kağıdın arkasına ‘’Derdi olan söylesin.’’ Notunu yazar ve kağıdı yerine bırakır.
Sabah aradığı kağıdı yerinde bulan cariye kağıdın arkasındaki ifadeyi okur. Kağıdın arka tarafına ise ‘’Korkuyorsa neylesin?’’ yazar ve dün bıraktığı yere bırakır. Akşam Yavuz Sultan Selim kağıdı alır ve cariyenin yazdığı ifadeyi okur. Kağıdın altına da ‘’Hiç korkmasın söylesin!’’ ifadesini yazar.
Cariye ertesi sabah padişahın yazdığını okur ve sonunda padişaha derdini anlatmaya karar verir. İşlerini bitirdikten sonra padişahı bekler. Padişah yanındakilerle beraber çadırına geldiğinde cariyenin kendisini beklediğini görür ve ‘’Buyurun, sizi dinliyorum’’ der. Bu aşamadan sonra cariyeyi bir heyecan bir titreme tutar ve zar zor ‘’Efendim’’ der. Bir süre durakladıktan sonra ‘’Cariyeniz…’’ dedikten sonra gerisini getiremez ve olduğu yere yığılıp hayata gözlerini yumar.
Aşkını dile getiremeden gözlerini yuman cariyenin bu durumu padişahı derinden etkiler ve gözyaşlarını tutamaz. Gözyaşlarını sildikten sonra etrafındakilere ‘’Gerçek aşkı şu cariyeden öğrenin. Zira aşık, maşukunun yolunda olur ve o yolda ölür.’’ der.